18 Nisan 1984 tarihinde Antalya-Elmalı ilçesinin Bayındır Köyü’nde kaçak kazılar sonucunda yaklaşık 1900 adet gümüş sikkeyi kapsayan büyük bir define bulundu. Bu definedeki sikkelerden büyük bir kısmı ticari sirkülasyona girmeyen olağanüstü kondisyona sahip ve sikke bilimi açısından bilinmeyen bazı bilgilere ait ipuçları verdiğinden, nümismatlar tarafından “ Yüzyılın Definesi” olarak lanse edildi.
Kaçak kazıyı yapanlar ve sikkeyi pazarlamak isteyenler Mali Polis tarafından tutuklanarak çeşitli cezalara çarptırıldılar. Ancak geç kalındığı için definenin yurt dışına kaçırılması engellenemedi.
1988 yılında Los Angeles’da 10, aynı yılın Mayıs ayında Zurich’de 3, 1991 tarihinde yine Zurich’de üç adet olmak üzere çeşitli müzayede firmalarınca açık artırmaya çıkarılan toplam 16 adet Elmalı Sikkesine Türk Hükümetleri’nin avukatları aracılığı ile müdahale edilerek satışları durduruldu. Ülkemizden kaçırıldığı bildirilen sikkele herhangi bir bedel ödenmeksizin ve dava yoluna gidilmeksizin iade edildiler.
1993 ve 1996 yıllarında birer adet Elmalı sikkesinin daha bu sikkelere sahip iyi niyetli kişiler tarafından ülkemize hibe edilmesinden sonra toplam Elmalı Sikkesi 18 adede ulaştı.
Definenin büyük bir bölümünün Amerikalı iş adamı William Koch ve şirketince satın alındığı saptandığından, 1990 yılında Türk Hükümeti tarafından ABD Macahussets Eyalet Mahkemesi’nde dava açıldı
Uzun süren hukuki mücadelelerden sonra nihayet her iki tarafın avukatları anlaşma yoluna vararak davayı bitirdiler. 4 Ocak 1999 tarihinde Kültür Bakanı Sayın İstemihan Talay’ın imzaladığı bir anlaşma ile Türk Hükümeti’ne teslim edilen toplam 1661 adet sikke daha 29 Nisan 1999 tarihinde ülkemize getirildi. Böylece yüzyıln Definesi’ne ait toplam 1679 sikke buluntu yeri olan anavatanına kavuştu.
Ancak defineye ait olan muhtemel 150-200 kadar sikkenin nerede oldukları bilinmemektedir.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde muhafaza edilen, 15 Ekim 2009 tarihinde Antalya Müzesi’ne nakledilen 1679 sikkenin, 1348 adedi Anadolu, 287 adedi Orta ve Kuzey Yunanistan, 44 adedi ise Ege Adaları’ndaki yerleşim merkezlerinde basılmış örnekleri içermektedir. Defineye ait bir veya birkaç adet sikkesi olan merkezler hariç tutulursa, elmizdeki mevcut definenin genel içeriği aşağıda görüldüğü üzeredir.
ANADOLU - Lykia 962 Adet - Kamirus (Rhodos)283 Adet – Samos 41 Adet – Ephesos- Milet 12 Adet
GREEK - Athena 165 Adet - Bisaltai 59 Adet – Akanthus 31 Adet - Abdera 15 Adet – Thasoz 8 Adet
EGE ADALARI – Paros 44 Adet
Definenin yüzde seksenini oluşturan Anadolu kökenli sikkeler arasındaki Lykia sikkeleri, yaklaşık yüzde altmış bir oran ile definenin en fazla sikkelerini oluşturmaktadır.
Arkeolojik kazılar veçalışmalar gün etçikçe ilerlemesine rağmen, definenin gömü tarihi olan yaklaşık M.Ö 5. Yy’ın ilk yarısına ait tarihi, politik diğer konuları içeren bilgileri son derece azdır. Elmalı Definesi bu döneme ait sikkeleri içerdiğinden, kalıp baskıları, ağırlık sistemleri ve yeni isimler (Kral ve sülale adları) ile bu dönemi aydınlatması bakımından oldukça önemlidir.
1970’li yıllarda bulunan definelerde Elmalı sikkelerinde bulunan örneklerden daha eski örnekler bulunmakla birlikte, Elmalı Definesi erken Lykia dönemine ait birkaç sikke içerir. Bunlar en erken örneklerdir. En erken Lykia sikkelerinde ön yüzde genellikle domuz protomu (ön kısmı), arka yüzde derin kare çukur içinde çizgileri mevcuttur.
Daha sonra gelen serideki sikkeler genelde her iki yüzü hayvan betimli olup genellikle yazısızdırlar. Yaban domuzları ve kanatlı atlar ön yüzdeki en popüler tiplerdir. Arka yüzde çeşitli hayvanlar veya başları yahut protomları yer alır.
Lykia sikkelerine genel olarak bakıldığında, değişik tipte yazılı ve yazısız sülale sikkeleri mevcudun yaklaşık yüzde kırkını, geriye kalan yüzde altmışı ise az sayıda tipi içeren fakat birbirleri ile kalp bağı olan sikkeleri oluşturur. Bunlardan çoğu önceden bilinen veya birkaç örneği tanınan sikkelerdir. İki ana seri uzun bir sikke bağı oluşturur. Bunlardan çoğu önceden bilinen veya birkaç örneği tanınan sikkelerdir. İki ana seri uzun bir sikke bağı oluşturur. Diğer seriler ise çok seyrek birbirleri ile bağlantılıdır. Tek bir ön yüz kalıbı birkaç kez yenilenerek aynı arka yüz kalıbı ile kullanılmıştır.
Elmalı Definesi’nde sikke bağı en kuvvetli olan grup ise Kamirus sikkeleridir. Bu sikkelrin yaklaşık yüzde ellisi birbirleri ile ön yüz veya arka yüz kalıbı açısından bir zincir oluştururken diğer yüzde ellisi ise tamamen aynı ön ve arka yüz kalıbından basılmıştır. Buradan çıkan sonuç ise Kamirus sikkelerinin dolaşıma (tedavüle) girmeden defineye dahil edilmiş olduğudur.
Genel sonuç olarak, Elmalı Definesi, içinde birkaç örneği olan değişik merkezlere ait sikkeleri barındırmakla birlikte çoğunluğu birkaç büyük merkezlere ait çok sayıda ve birbirleri ile bağı olan sikkelerden oluşmaktadır. Sikkelerin kondüsyon ve kalıp bağlantıları göz önüne alınırsa, uzun bir zaman dilimi içinde biriktirilmediği , ticari bir amaç ve banka amaçlı olarak toplanmadığı anlaşılmaktadır. Çünkü sikkeler darphaneden direk olarak geliyorsa çok çeşitli kalıp (darp) örnekleri beklemek imkansızdır.
Definede bulunan Orta ve Kuzey Yunanistan, Trakya, Ege Adaları ve Kuzeybatı- Anadolu (Lykia) sikkeleri çağdaştırlar. Aynı zamanda bu sikkeler her şehri belli bir oranda temsil eder gibi bir araya getirilerek gömülmüş gözükmektedirler.
Bahse konu nedenlerle Elmalı sikkelerinin kısa bir dönemde ve büyük bir amaç için bir araya getirildiği sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu durumda sikkelerin M.Ö 546 yılından başlayan Greek Pers savaşlarından sonra Pers hakimiyetine geçen Anadolu ve Greek kentlerinin Atina önderliğinde Pers hegomanyasına karşı kurduğu ve adına Atik- Delos Deniz Birliği denilen ittifakın ihtiyaçları için toplanmış olabileceği, kabul edilebilir bir görüştür.
Elmalı Definesi’nde, Atinalıların Persleri bozguna uğrattığı savaşların anısına bastırdığı her biri 43 gr civarı (Attika sisteminde normal değer olan 4,3 gr drahminin 10 katı) ağırlığında adına Dekadrahmi denilen sikkeler de bulunmaktadır. Bu sikkelerin arka yüzündeki kanatları açık ve cepheden baykuş figürünü Atina’nın klasik ve yüzlerce yıl değişmeden aynı tipte basılmış baykuşlu sikkelerinden farklı olarak tasarlanmış ve çok az sayıda basılmıştır. Definede 14 adet olduğu belirtilen ancak 6 tanesi yurda dönebilen bu sikkelerin ilavesiyle dünya literatüründe bilinen örnek sayısı 42’ ye yükselmiştir. Definedeki Dekadrahmilerin çokluğu nedeniyle Elmalı Definesi numismatik (sikke bilimi) literatüründe “Dekadrahmi Definesi” olarak da tanınmaktadır.
|